Blog 1 – Bir çıplak ayaklının özgeçmişi

Selam, ben @aademirci. Yaklaşık son 10 yıldır hiçbir yazı çıplak ayakla yürümeden geçmiyorum. Son 9 yıldır sadece minimalist ayakkabı ve sandalet giyiyorum.

İlk defa doğru düzgün bir şekilde 2017 yılında çıplak ayakla koştum. O tarihten beri çok koşmadım, sadece birkaç antrenman, iki tane 10 kilometre ve iki tane yaklaşık 6 buçuk kilometre… Fakat son 6 yıldır bu az sayıdaki koşularımda hiç ayakkabı kullanmıyorum. Son 7-8 yıldır da ayakkabısızlığın ya da minimal ayakkabılılığın güncesini Instagram’da İngilizce olarak tutuyorum. Yolum YeriHisset Barefoot Topluluğu ile burada kesişti. Minimalist ayakkabı üretmeye başladığını öğrendiğimde hemen iletişime geçip tebrik ettim, tanıştık. Birtakım muhabbetler sonucu deneyimlerimi burada aktarmam gerektiğine karar verdik. Böylece karşınızdayım…

İlk defa ne zaman çıplak ayakla dışarıda çim ve kum haricinde bir zemine bastığımı hatırlamaya çalışıyorum, gözümün önüne net bir dönüm noktası gelmiyor. Fakat çıplak ayaklı yürümenin ne kadar keyifli olduğunu ilk keşfim onlu yaşların başlarında, kumsaldan eve dönüşlerde gerçekleşmiş olmalı. Henüz insanların tepkisinden çekinir, yolda terliklerimi ayağımla ileri fırlatıp terliğe erişene kadar bir-iki adım yere çıplak ayakla basarak “çaktırmadan” bu keyfi yaşamaya çalışırdım. Halbuki terlikleri elime alıp rahat rahat yürümek vardı, fakat “bullylik” müessesesiyle meşhur ergenlik döneminin hemen arifesinde dalga geçilmekten, tepeden bakılmaktan çekiniyordum. Bu yüzden 25 yaşıma dek yazları kaçamak yürüyüşler dışında çıplak ayaklı yürümedim. Sadece hayal kuruyordum, bu hayallerde, gittiğim gördüğüm tatil beldelerinde olabildiğince ayakkabısızdım.

25 yaşımda ne değişti?

Bunun cevabı çok kişisel, buraya girip lafı uzatmayacağım fakat Eylül ayı gelmişti ve ben ilk defa “yaz bitiyor ve ben bu yazı da çıplak ayaklı yürüyemeden heba ediyorum” diye düşünmüştüm. Bunun üzerine sabahları terliklerle hususi çıktım, Göztepe (İzmir) sahiline gittim, orada terlikleri çantama koyup çıplak ayak yürüyüşler yaptım. Her yürüyüşte rotayı uzattım. İnciraltı Kent Ormanı’na geçtim, dönüşte sahil yolunun yanındaki otoparklardan yürüdüm. Son dakikada yazın hakkını vererek sonbaharı karşıladım.

Sonraki yazlar çok hareketli olmadı fakat “yaz bitiyor!” düşüncesi hep aklımda olduğundan mutlaka birkaç kere hususi çıplak ayaklı yürüyüşler yaptım. 2016’da Hollanda’ya gitmeden önce baya hareketliydi, orada nasıl bir havayla karşılaşacağımı bilmediğim için İzmir’de ve Kuşadası’nda doyasıya ayakkabısız yürüyüşler yaptım. Fakat gördüm ki Hollanda’da çıplak ayak yürümek daha kolay ve keyifli, 2017 önceki yıllara kıyasla en bir çıplak ayaklı olduğum yıl oldu. Sonra İzmir’e döndüm, koşular yaptım, yürüdüm, yürüdüm. İzmir’de çıplak ayak yürümek zordu, kimi zaman iş yerinden dönüş yolunu uzatıp İnciraltı’na geçtim, kimi zaman ayaklarım aşırı terleyip kaydığı için yokuş aşağı inerken sandaletlerimi çıkardım, zaman geçince ise Bostanlı’yı sahilinde ve sokaklarında rahatça çıplak ayakla yürüyebileceğim bir bölge ilan ettim. Anlayacağınız, 2018’den itibaren her yıl çıplak ayaklı yürüme oranımı artırdım, öyle ki 2022 İzmir’de geçmesine rağmen en az 2017’de Utrecht’te olduğum kadar çıplak ayaklı oldum.

Hangi havalarda çıplakayak yürüyorum ?

Bu yıl yine Hollanda’dayım ve havalar güzelleşti. Havanın ısınmasını bekleyemediğim için Mart’ta sandalete geçtim, 3-5 derecelere kadar soğuyan havalarda hep sandalet giydim. Daha altında ayakkabı giydim ancak. Hava 12-13 dereceye çıktığında, güneş de varsa, hemen sandaletleri çıkardım. Şimdi mümkün olan her an çıplak ayaklı olmaya çalışıyorum. Burada da insanlar şaşırıyor, sarhoş erkek grupları arkamdan “blote voeten!” diye bağırıyor fakat bakışlar ve bu tepkiler umurumda mı sizce?

Çıplak ayaklı olmakla ilgili kendi kısa geçmişimden bahsetmek istedim size. Böyle bir başlangıçla kendimi tanıtıp, sonraki yazılarda farklı konulara girmek istedim. 9 yıldır minimalist ayakkabı ve sandalet giyiyorum fakat bu konulara olabildiğince az gireceğim. Benim istediğim tamamen çıplak ayakla yürüme ve koşma deneyimlerimi aktarmak. Nelerde zorlandım, nelerin üstesinden nasıl geldim, niçin yapıyorum ve nasıl keyif alıyorum, bunları ve daha fazlasını anlatmak üzere bu seriye başlıyorum. Diğer yandan kendi YouTube kanalımda çıplak ayaklı hayat tarzı üzerine videolar çekmeye başladım. Oraya da abone olup yorumlar yaparsanız sevinirim. Herhangi bir sorunuz olursa Instagram’dan iletişime geçebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

 

Bir yanıt yazın