Blog 2 – Çıplak ayaklı yürüme sebepleri

Çıplak ayaklı yürüme sebepleri

Selam, yine ben. Geçen hafta biraz kendimden ve çıplak ayaklı yürümeye nasıl başladığımdan bahsetmiştim. Bu defa niye çıplak ayaklı yürüdüğümden bahsedeyim. Vlog serimle aynı sırada gider gibi olduğumu fark etmişsinizdir fakat kendimi yazı dilinde daha iyi ifade ettiğimi düşünürsek, buyurun sebeplere:

Keyfimden çıplak ayaklıyım

Ben tamamen keyif için çıplak ayaklı yürüyorum, en baştan bunu söyleyeyim. Evet, çıplak ayaklı yürümek bana keyif veriyor, hayata mutlu anlar kazımamı sağlıyor. Bu mutlu anları çağrıştırsın diye masaüstü fotoğrafım, kilit ekranım, saat arkaplanım filan hep çıplak ayaklı anlarda çektiğim fotoğraflardan oluşuyor. Bunu görenler ayaklarım konusunda bir saplantım olduğunu düşünüyorlar fakat gerçek şu ki, ben sadece mutlu olduğum anlardan bir potpuri yapıyorum ve gözümün önüne bu anları getiriyorum. Bu anlar bana özellikle kış aylarında güç veriyor. Çıplak ayaklı yürümeyi geçtim, sandaletle bile yürüyemediğim, minimalist de olsa ayakkabıya ve çoraba mahkum olduğum anlarda sıcak havaları sabırla beklememi sağlıyor.

Çıplak ayaklı yürürken bana keyif veren unsurlar neler? Sanırım bu soruya en az üç tane noktayla cevap verebilirim. Birincisi, özgürlük ve hafiflik hissi. Ayaklarımda herhangi bir “giysi” olmayınca kendimi daha özgür ve daha hafif hissediyorum. Parmaklarım alabildiğine genişleyebiliyor, tabanlarım her adımda nefes alıyor, bileğimi sıkan bir şey yok (halhallarım var fakat onlar pek sıkı değil). Müthiş bir duygu bu. Kışın kesinlikle hissedemediğim bir şey. Güzel havalara geri sayım yapmam bu sebepten.

İkinci nokta, attığım her adımda farklı bir zemin deseni hissetmek. “Bunun ne önemi” var diyecek olursanız, ayakların altındaki on binlerce sinir ucuyla cevap verebilirim. Ayaklara bir şeyler giyince her adımda aşağı yukarı aynı sinirler uyarılırken, çıplak ayaklı yürüyünce bu durum tamamen farklı bir hale geliyor. Refleksoloji açısından düşünecek olursak bu her adımda farklı bir organımızın düğmesine basılması demek. Ücretsiz ayak masajı… Benim hissettiğimse uyanmak, yaşadığının farkına varmak. Burada “rastgelelik” de önemli bir kavram. Adımlarımın altında rastgele bir zeminin yer alması benim hoşuma gidiyor. Bu sebeple alışveriş merkezleri ya da havalimanları gibi dümdüz zeminlere sahip mekanlarda çıplak ayaklı yürümek bana çekici gelmiyor. Böyle bir mekanda çıplak ayaklıysam bu daha çok insanları şok etme ve bu durumla eğlenme dürtüsünden kaynaklanıyor. Kulağa biraz sadistçe gelebilir fakat olmayacak yerlerde çıplak ayaklı olarak insanları şaşırtmak da keyif veriyor: Bir benzinlik marketinde, yüksek profilli bir akşam yemeği restoranında, ya da havalimanında güvenlik taraması kuyruğunda…

Konu dağılmadan üçüncü noktaya geleyim: Yerin sıcaklığını hissetmek. Bu aslında çıplak ayaklı yürümekten aldığım keyfin en önemli unsuru, çünkü kışın yaptığım denemelerde soğuk zemin üzerinde aynı keyfi alamadığımı fark ettim. Pek bir şey hissedemedim. Zaten dikkat ettiyseniz konu tamamen hissetmekle alakalı. Bu fiili saydığım üç nokta içerisinde de kullandım: Özgür/hafif hissetmek, zemin desenini hissetmek, yerin sıcaklığını hissetmek… Kışın soğukta dokunma hissim azalıyor, parmaklarım ve tabanım hissizleşiyor, dolayısıyla her ne kadar hafif ve özgür olsam da havada yürüyor gibi oluyorum. Yerin ısısı hislerimi aktive eden bir unsur. O varsa bütün hislerim açık.

Başka sebepler

Bu saydıklarım benim sebeplerimdi. Aslında tek sebebim var: keyif. Keyfin üç unsuru var: özgürlük ve hafiflik, zemin deseni, yerin sıcaklığı. Fakat çıplak ayaklı olmayı seven insanların farklı sebepleri de olabilir. Bunların en önemlisi bence sağlık. Uzun yıllar ana akım ayakkabı sektörünün dayattığı “ayak şeklinde olmayan” ayakkabılar yüzünden vücudumuzun ayak kısmı doğal olmayan bir şekilde gelişiyor. Hem estetik açıdan hem de sağlık açısından ortaya kötü bir sonuç ortaya çıkıyor. Çıplak ayakla yürümek bacak kaslarını güçlendirirken postüre iyi geliyor. Vücutta biriken statik elektriğin atılması da söz konusu, bu sebeple çıplak ayakla yürümek insanı sakinleştiriyor, stresi azaltıyor. Aslında daha birçok sağlık faydasının olduğuna eminim fakat benim sebebim keyif olduğu için bunları hiç araştırmadım. Bu konuya eğileceğim bir yazı öncesi araştırılmak üzere makaleler sırada bekliyor.

Sağlık için çıplak ayakla yürüyen insanların bir kısmının bu durumu spor hayatlarına entegre ettiklerini de söylemek mümkün. Yerinde ve vücut ağırlığı kullanan antrenmanlarını çıplak ayakla yapan insanlar olduğu kadar, çıplak ayaklı koşan insanlar var. Bunların yanında usulen çıplak ayakla yapılması gereken yogaya gönül verenlerin en azından çimlik alanlarda çıplak ayaklı olmaya eğilimli olduklarını düşünüyorum. Eğer yazılarımla ve videolarımla birilerini harekete geçirmeyi başarabilirsem, bu kişiler muhtemelen halihazırda yoga yapan kişiler olacaktır. Tahminim bu yönde. Tabi her ne kadar laik yogacı olsam da yoga demişken meditasyondan bahsetmemek olmaz. Kimi insanlar meditatif etkileri sebebiyle çıplak ayaklı yürüyorlar. İç huzurlarını yere çıplak ayakla basarak buluyorlar. Bunun topraklanmayla ve statik elektrikle de bir ilgisi var, fakat bu konuda bu gruptan kişilerle sohbet etsek hiç anlamadığım enerji ve çakralarla ilgili bir şeyler diyecekleri yüksek ihtimal. Dolayısıyla bu da onların sebebi, ortak noktamız ise ayakkabısız olma düşkünlüğümüz.

Sonuç

Bu yazıda kendi sebebimle başlayıp insanların olası diğer sebepleri üzerine birtakım şeyler anlattım. Dediğim gibi, farklı sebeplerimiz olsa da hepimiz çıplak ayaklı olmayı seviyoruz. Bunu ne kadar yaşam tarzı haline getirdiğimiz kendi deneyimlerimize bağlı. Mesela ben 2014 yılında kesinlikle ana akım ayakkabı giyemediğime karar verdim ve minimalist ayakkabıları keşfettim. Kimisi bu keşfi henüz yapmadı ya da yapsa da bütçesini denkleştiremedi (günümüzde bu ayakkabıları edinmek gerçekten çok maliyetli), fakat normal ayakkabı giymesine rağmen her fırsatta bu ayakkabıları çıkarıp atıyor, yere yalın basıyor. Kimisi iyice uç noktalarda, yaz kış demeden çıplak ayaklı ve mümkün mertebe ayakkabı giymiyor. Ben skalanın ortasındayım. Ancak güzel havalarda mümkün mertebe ayakkabı ve sandalet giymiyorum, hava biraz soğuk fakat müsaade ediyorsa sandaletle mutluyum, ona da yetmiyorsa ancak o zaman minimalist ayakkabı giyiyorum. Kısmen de olsa, çıplak ayaklı olmayı yaşam tarzı haline getirdiğimi söyleyebilirim. Beni tanımlayan unsurlardan birisi oldu bu.

Siz çıplak ayaklı yürüyor musunuz? Ya da yeni mi başlayacaksınız? Sebeplerinizi yorum bölümüne yazmayı ihmal etmeyin, düşünmediğim bir sebep varsa keşfetmek isterim. Bir sorunuz olursa Instagram’da DM açık, oradan haberleşiriz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

 

Bir yanıt yazın